3 Aralık 2011 Cumartesi

En iyisini o alıyor

Beymen'in satın alma direktörü Polat Uyar, saygın tasarım dergisi Monocle tarafından dünyanın en iyi beş satın almacısından biri seçildi. Uyar "Artık Avrupa bizi referans alıyor," diyor
Türkiye genelinde 17 mağazası olan, Kahire'de açıktıkları ve Erbil'de açacakları mağazalarıyla birlikte, dünyaya açılmak için ilk adımları atan lüks perakende markası Beymen'in 10 kişilik satın alma takımının başında, 38 yaşındaki Polat Uyar var. Uyar, markasının önüne geçmek istemese ve "Bu iş takım işi," dese de, moda endüstrisi için kilit isimlerden biri. Uyar, erkek modasını belirleyen, İtalya'daki moda haftası Pitti Uomo'da yeni tasarımcıların seçilmesi için yaptığı jüri üyeliğinin ardından, Kanadalı tasarım gurusu Tyler Brule'nin dergisi Monocle'ın hazırladığı 'dünyanın en iyi beş satın almacısı listesi'ne üçüncü sıradan girdi. Dünyadan gelecek transfer tekliflerine sıcak bakmadığını söyleyen Uyar: "Biz Beymen'i daha yükseklere taşımak istiyoruz, şimdiki hedefimiz Avrupa'da mağazalaşmak."

- Dünyanın en önemli dergilerinden biri tarafından 'en başarılı beş satın almacı'dan biri seçildiniz. Bu durum sizin için ne ifade ediyor?
- Kişisel olarak değil de, Türkiye'den, Beymen'in içinden 'en iyi'nin çıkıyor olması bence çok önemli. Beymen olarak 40 yıldır varız. Ama Beymen artık sadece Türkiye'de değil, dünyadaki lüks perakendeciler arasında da ilk 10'da sayılıyor. Tabii Harrod's gibi, Saks Fifth Avenue gibi devler var, ama Beymen kendi klasmanında en iyiler arasında. Çok seçici, butik bir servisi dev mağazacılığa taşıyor.

- Peki dünyada Monocle'dan önce bunu keşfeden var mıydı?
- Tabii, mesela bir markanın nerede satıldığı çok önemlidir. Artık bir markanın Beymen'de satılıyor olması, markaya bambaşka kapılar açabiliyor. İnsanlar 'Bu marka Beymen'de satılıyorsa, biz de bünyemize dahil edelim,' diyor. Eskiden biz Avrupa'daki mağazaları dolaşırdık, referans almak için. Şimdi onlar bizi görmeye geliyor.

- Müşteri profilleriniz farklıyken, başkalarına bakmak geçersiz bir araştırma değil mi?
- Değil. Türkiye, Amerika ile Avrupa karışımı bir müşteri profiline sahip. Lükste biraz Avrupalıyız, spor giyimde Amerikalıyız. Bir de artık globalleşme sebebiyle dünyada en iyi satan parçalar hangileriyse, Türkiye'de de müşteriler aynı şeyi istiyor. Ortadoğu'da tabii ki farklı ama Türkiye ve Avrupa'daki müşteri profilinde ülkeler arasında yüzde 15 gibi bir oynama vardır.

ASLA BEYAZ ÇORAP SATMAYIZ
- Müşteriler, istedikleri bir ürünü satın almak için markanın internet sitesinden sipariş etmek yerine neden size geliyor?
- Varyasyon ve seçimler çok önemli. Yıllardır koyduğumuz bazı kurallar var. Mesela Beymen'de hiçbir zaman beyaz çorap satılmaz. 40 yıldır satmadık, asla da satmayı düşünmüyoruz. Veya Dolce& Gabbana'nın sarı taşlı bir ayakkabısını bizde görmeyeceksiniz. Biz müşteriye güzel bir varyasyon sunuyoruz, bu yüzden biz tercih ediliyoruz.

MARKA BAĞIMLILIĞI ARTIK MİNİMUMDA
- Bu işe ne zaman başladınız?
- Üniversiteyi bitirdikten hemen sonra Beymen'e girdim. Beymen erkekte asistandım önce, 16 yıldır buradayım. 2004'ten beri Beymen Satın Alma'nın başındayım.

- İyi bir satın almacı nasıl olmalıdır?
- Bu işte okullu olmanıza gerek yok. Benim takımımda moda okumuş kimse yok, buna ben de dahilim. Satın almacılığı öğrenebilirsiniz ama bu işte iyi olmak için her şeyden önce iyi bir tüccar olmalısınız. İyi koku alabilmek bizim işimizde çok önemli. Bir de çok pratik ve takipçi olmanız gerekiyor, çünkü küçük bir butikte değil, dev miktarlarda iş yapıyorsunuz.

- Sizi İngiltere Manchester'a koysak yine başarılı olabilir misiniz?
- Beni veya herhangi bir satın almacımı uzaya da gönderseniz başarılı oluruz. Bu iş birkaç ay datalar üzerinde çalışmamıza bakıyor.

- Ne sever Türk müşterisi?
- Eskisi gibi tek düzelik kalmadı. Artık 'Bir tek bunu sever,' diyemiyorum, çünkü müşteri artık çok çeşitliliğe alışmış durumda. Müşterimiz belli bir olgunluğa ulaştı. Eskiden bir-iki markaya takılmış çok müşteri görürdük ama artık marka bağımlılığı minimumda.

- En çok satan markalarınız neler?
- Mesela ayakkabıda en hızlı satan markanız Christian Louboutin ve Todd's. Gece kıyaftlerinde de bir taraftan Ellie Saab satıyoruz ama diğer taraftan Takashi de çok gidiyor.

DEFİLELERDE İLK SIRADA
- Satın almacılar ne iş yapar?
- Biz, mağazaya girecek olan mallara, moda haftalarından çok daha önce bakmış ve onları sipariş etmiş oluruz. Defilelere saklanan parçalar, sadece şov amaçlı kullanılan parçalardır. Defileler de müşteriler ve satın almacılar için yapılır. Bu yüzden defilede bulunmak, tasarımcıya saygı göstermektir.

- Peki siz modacılardan ne kadar saygı görüyorsunuz?
- Beymen uzun yıllardır ilk sırada oturur. Tabii bazı defilelerde, ikinci sırada oturabiliyorsunuz ama Beymen'i ikinci sırada oturtup, Harvey Nichols Londra'yı ilk sırada oturtmuyorlar. Lanvin'in defilelerinde soyadı bile yazmaz. Benim oturmam gereken yerde 'Polat' yazar. Bunu da sadece dünya genelinde belli bir saygınlığa erişen satın almacılara ve mağazalara yaparlar.


AYŞE FERHANGİL sabah.com.tr

Black Keys - Sister

Wake up
Gonna wake up to nothing
Break up
The break up is coming
When you're heart is hollow
Another pill to swallow


2 Aralık 2011 Cuma

Ulan Terry Yaslandıkca Azıon

Yaz Bi Gelsin.....

Rainbow

Yerim O Dilleri...

Kate

...

"I am a sort of vampire, taking the blood of other people"
— Karl Lagerfeld

Spice Up

X-mas

Sevdiğin Grup Albüm Yapmışsa ve Albüm Tatil Gununde İnternete Düşmüşse Dünyanın En Şanslı Piçlerinden Birisin Demektir...

Gotye - Somebody That I Used To Know

But you didn't have to cut me off
Make out like it never happened
And that we were nothing
And I don't even need your love
But you treat me like a stranger
And that feels so rough
You didn't have to stoop so low
Have your friends collect your records
And then change your number
I guess that I don't need that though
Now you're just somebody that I used to know


27 Kasım 2011 Pazar

CC

:(

XX'in introsunun ustune soz soylememeliydi hic kimse...yuh ulan...

Rahmetli intro da burda...


The XX boyle bir seye nasil izin vermis onu da anlamak tabi ki mumkun..para sıcak arkadas...